Yazan: Kara Fatma’nın Eşi Kara Mehmet
Dün gece yine ölümle burun buruna geldim.
Kendime bir zarar geleceğinden değil ama karım Fatma ne yapar sonra.
Biz Akşam yemeğimizi saat 11-12 gibi yerdik ama
ev sahiplerimizin misafiri geldiğinden geç saatlere kadar oturup yatmadılar. Neyse ki konukların gitmesiyle birlikte uykuya daldılar.
Bir süre ortalığın sakinleşmesini bekleyip yiyecek toplamaya başladım.
Bugün misafirler geldiği için menü çok zengindi.
Pasta ve börek kırıntılarına bayılırız.
Her neyse ben nevaleyi toplarken birden mutfağın ışığı yandı…
"Aaaaaa! Karafatma" diye bir ses duydum.
Salak adam ben bir erkeğim Fatma da nereden çıktı.
Benim adım Mehmet. Böyle şeyler delikanlıyı bozar.
Hadi beni karımla Karıştırdın diyelim.
Sen ne korkak bir adamsın.
Benim kaç katım büyüklüğünde olmana rağmen
bu bağırışta ne böyle?
O korkunç sesin kesilmesiyle birlikte,
sanki ben ona bir şey yapmışım gibi beni kovalamaya başladı.
İnanın o kadar da dikkat ediyorum tabak, çanak,bardak üzerinde dolaşmamaya çünkü bu dingilin karısı çok titiz.
Bazen diyorum ki bu gıcıkların misafiri geldiğinde git ortalarda dolaş böylelikle utanılacak duruma düşsünler.
Ama yapamıyorum işte ne olursa olsun ekmek yediğin tekneye
kötü gözle bakmamak gerekir.
Ben eve geldiğim ilk yılları hatırlıyorum da ne güzeldi o günler.
Rahmetli kayınbabam ve kayınvalidem Beni evlerine kabul etmişlerdi.
O zamanlar rahattık Çünkü ev sahibimiz Rıza amca kördü.
Bu sebeple evin heryerinde rahatça dolaşabiliyorduk.
Hatta Rıza amcayla aynı Sofrada yemek yediğimiz günlerde oldu.
Gerçi bizleri görebilseydi nasıl davranırdı bilmem ama
o hep yüreğimizde yaşayacak.
Rıza amcanın durumu pek iyi sayılmazdı, memur emeklisiydi.
Bu evde rahmetli karısınınmış.
Bu yüzden Yiyecek konusunda pek fazla seçeneğimiz yoktu
ama daha mutlu ve huzurluyduk.
Rıza amca birgün görünmez kazaya kurban.
Gerçi onun İçin bütün kazalar görünmezdi.
Rıza amcanın toprağa verildiği gün bizde oradaydık.
Karşı komşusu Osman Zeki bey bize geldiğinde ceketini asmıştı.
Bizde bunu fırsat bilip ceketin cebine girdik.
Ardından Osman Zeki beyle birlikte mezarlığa doğru yola koyulduk.
Rıza amcanın üç tane oğlu Vardı
ama şimdiye kadar sadece nüfusta gözüküyorlardı.
Hayırsızlar daha ilk günden evi satışa çıkardılar.
Evi şu anda oturan adam ve karısı satın aldı.
Eve ayak basmalarıyla kayınbabam ve kayınvalidemi
öldürmeleri bir oldu.
Adam sonra iğrenerek bedenleri kağıda sararak çöpe attı.
Sanki kendisi çok temizmiş gibi.
Halbuki tuvaletten çıktıktan sonra ellerini, yıkamadığına
defalarca Şahit oldum.
Şimdilerde kendine rahmetli kayınvalidemin resmi olan
bir ilaç almış, durmadan üzerimize sıkıp duruyor.
Kayınvalidem Sultan hanım gençliğinde fotomodel
olduğu için bu tür ilaçların üzerinde resmi bulunuyor.
Hatta bir iki reklam filminde de oynamıştı ama evlenince
mecburen bıraktı. Çünkü kayınbabam tam bir
osmanlı erkeğiydi. Bu güne kadar rahmetli Rıza amcanın
anısına bu evde oturduk ama daha fazla dayanacak
halimiz kalmadı. Şimdilerde Eşe dosta haber saldık.
Kendimize göre bir ev bulur bulmaz taşınacağız buradan.
Belki de sizin evinize yerleşiriz,
hayat bu belli mi olur.